Berna 19 Şubat 2018 1037 Yorum Yap
Merhaba arkadaşlar. Hikayemiz bir balıkçı kasabasında geçiyor yazmaya başlıyorum...
O gün bütün bakıcılar engin denizlere açılır hava güzel ve deniz berraktır. Fakat akşama doğru birden hava karamış deniz bulanmıştır. Fırtına koptu kopacak olmuştur. Hiçbir balıkçı teknrsi dönmemiştir herkez endişeyle kıyıya gelmiş eşinin dostunun çocuğunun arkadaşının denizden sağ salim dönmesini beklemektedir. Fakat görünürde hiçbirşey yoktur deniz çıldırmışçasına dalgalanmaktadır. Gözler denizin üstündedir. Biranda herkez göğe doğru yükselen dumanı fark eder.Bu bir balıkçı evidir. Yangın çıkmış fırtınanın etkisiyle duman ve alev çoğalmış söndürmek mümkün olmamıştır.
Kadın kocasıda denizde olduğu için ,evine mi üzülsün .Kocasının fırtınada olduğuna feryat figan ağlamaktadır. Ve sabah olur herkez sahile toplamıştır. Balıkçılar ve tekneleri hala dönmemiştir.Ümitler tükenmiş gözler yaşarmış başlar öne eğilmiştir. Ve birden bir ses yükselir "geliyorlar dönüyorlar.!
Herkez dikkat kesilir gerçektende gemiler bir bir gekmektedir herkez sevinir çığlık atar dua eder şükür eder.Balıkçı tekneleri kıya yaklaşır. Evi yanan balıkçının eşi kocasını görür sevinir ama evin yanması onu çok üzmüştür. Kocasına yaklaşır ve ev yandı boşu boşuna. Söndüremedik burada sizleri beklediğimizden der.Adam hayır hiçbirşey boşu boşuna deyil hanım eğer o ev yanmasaydı biz gece denizde fırtınadan yolumuzu bulamazdık yangının alevi denizi aydınlatı ve biz yolumuzu bulduk o yangın olmasaydı bu kadar insan yok olacaktık. O yangına çok şey borçluyuz.
Şer sandıklarımız belkide bize hayır getirir...